Başlıkta gayet güzel özetliyor ama yok ben illa açıklamayı da okurum, kıl tüy adamım ben diyorsan anla ki bu blog mlog işleri gereksiz işler. 'Öyleyse sen niye blog takılıyon?' diye sorarsan iki dakka durmam kırarım çeneni. Sana mı sorucam ne takılıp ne takılmayacağımı, istemiyorsan bas git meşgul etme dükkanın önünü...

The Boat That Rocked

The Boat That Rocked
Sıcak film, makara, güzel... Müzikler isa haaarika, biraz eski ama benim kafada...

Perşembe, Şubat 21, 2008

Dayımlar Kıraysler...

Eser devesi (aslında ayıdır ama burada deve demek geldi içimden) uzun süredir benim ftp şifrelerimi göndermediğinden yazamıyorum blog'a. Ne alaka? Şöyle, bir şarkı var yükleyip onunla ilgili yazacağım, ftp şifreleri yok ya, yükleyemiyorum, haliyle yorum da yapamıyorum yükleyemediğim şarkıya. (Bkz. kabahati birine yükleme misyonu.)

Aslında kılımdır dicey micey ayaklarına, hele yeni nesil 10'a kadar sayıp müzik yaptığını zanneden dingil diceylere iyice kılım. Biri bunlara 10'a kadar saymayı öğretmiş, bunlarda 10 oldumu ritmi zınnk diye değiştirip arayada bir iki atak atıp akıllarınca trance, club, goa gibi isimlerle müzik yaptıklarını iddia ediyorlar. Neyse aralarında yetenekli çocuklar da yok değil. Bir tanesi (dj shadow, isimlerde pek kötü canım!) benim peeek beğendiğim bir güfteyi sözüyle beraber arşınlamış. Araya fitfitlenmiş, çıtırdan ritm felan yapmış yetmemiş paraya kıymış synthizer alıp onunla da oynamış ama güzel yapmış keranacı. Yetenekli Golf Oscar Tango. Neyse ahanda link ...: http://www.upload.gen.tr/d.php/s1/qne4ax2y/six_days-dj_shadow.rar.html

Bakınız bu da ipek'ten geldi. Bir öğrenci evinden çekilmiş bir fotoğraf.
Yaratıcılıkta sınır yok. Ütü ile ısıtılan çorbada ütünün devrilmemesi için okey ıstakalarının kullanılması ise ayrı bir yaratıcılık konusudur. Muhtemelen elektrik kaçak yada ev sahibine bırakılacak muhteşem bir hatıra olacağından işin elektrik enerjisini ısı enerjisine çevirme kısmının maliyeti göz ardı edilmiş. Öğrenciliğim geldi aklıma. Nedense aklıma öğrenciliğim gelince direk beyaz plastik sandalye geliyor. Beş tane ile başladığım öğrenciliğimde 2 tane ile bitirmiştim. ikisi kırılmış biri de hacılanmıştı. (Hangi zihniyet plastik sandalye hacılarsa!) Bu arada onları ikinci el almıştım. Giderken apartmanın boşluğunda bıraktım. (bu kadar da zenginim, paraya para demem durumları, peeehhh)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

tavada tost yapmak için evdeki çaydanlığın tost makinesinin üst kısmı olarak düşünüldüğü kare de mansiyon alır bence(: