Başlıkta gayet güzel özetliyor ama yok ben illa açıklamayı da okurum, kıl tüy adamım ben diyorsan anla ki bu blog mlog işleri gereksiz işler. 'Öyleyse sen niye blog takılıyon?' diye sorarsan iki dakka durmam kırarım çeneni. Sana mı sorucam ne takılıp ne takılmayacağımı, istemiyorsan bas git meşgul etme dükkanın önünü...

The Boat That Rocked

The Boat That Rocked
Sıcak film, makara, güzel... Müzikler isa haaarika, biraz eski ama benim kafada...

Cuma, Ekim 29, 2010

Bose ? boseee...

Buldum, peeek bi yıllardır salya akıtıp baktığım bi hi-fi speaker vardı. Kendisi benim öğrencilik zamanımın Hi-fi sistemler kraliçesiydi. İçimde kalmış ya, aradım, taradım, buldum, aldım. BOSE 505. Allahı var, temiz ses, güzel ses. Mutluyum, haa bu kese kağıdı durumlarımı değiştiriyor mu? El cevap; hayır. Olsun kese kağıdı adam olmayı da pek sevdim artık...

Cuma, Eylül 24, 2010

bu mudur? budur...

Everyone should believe in something, I believe I'll have another beer...

Cuma, Temmuz 09, 2010

di mi ama?

üstüme iyilik sağlık, ne demekse... zor vesselam...çok zor... herşeyi basit görmek kadar zor ama hissediyorum geçiyor, geçecek, umarım. Eser,eser olmasa çok zordu, yine zor ama eser var, iyi ki var...

Cumartesi, Temmuz 03, 2010

zzzz Zzz

yataga tamamen tukenmis, bitmis olarak girmem lazim. Dayanamiyorum, kafami yastiga koydugumda hemen uyumam lazim. istemiyorum artik dusunmek, tirmaliyor ruhumu, ciziyor bu dusunceler. bana bak blog, bu huyunu hic sevmesem de super bir ozelligin var, gecmisimi hatirlatiyorsun, hatirlat da bir daha hayatima karsi cins sokmayayim...

Perşembe, Temmuz 01, 2010


Bisiklet aldım! Yılların emektarı geronimo'ya binemiyordum zaten. Ortaköy'den istinyeye kadar firt firt biniyorum... Karne hediyesi almış çocuk gibiyim...

Perşembe, Haziran 17, 2010

forward...

Bana bazen oluyor, zamanı ileri almak istiyorum. Çok değil, şöyle mesela şu gün şu saat olsun diye. Sanki hazır mışım gibi... Neyse, unutursam hatırlat bana blog denen nane, Urla güzel, Urla'ya gidicem tekrar, karaburun beni bekler yolumu gözler...

Cuma, Haziran 04, 2010

izmir güzel de...

.... ben güzel değilim....

Cumartesi, Mayıs 29, 2010

z

Zor, çok zor... En zoru da karar vermek zorunda olmak...

Salı, Nisan 27, 2010

Jem


Bak bu hatun güzel söylüyor, böyle mıymık mıymık (uykulu) uzanıp dinlenesi pek hoş oluyormuş. en son Phil Collins emmiyi dinlerken böyle hissederdim. bana kendimi üniversite günlerinde (tiineyç) uzanmış müzik dinlemesi gibi hissettirdi. Yan tarafa da ekleyeyim bir şarkı...

Perşembe, Nisan 01, 2010

Barney Stinson'dan bir "awesome" daha...

"Bir kızı, kız arkadaşın
olmaktan nasıl alıkoyarsın?

B.Stinson: Basit. Kızlar için olan kurallar Gremlinler için olan kurallarla aynıdır.

Ted: Gremlinler mi?

B.Stinson: Gremlinler. Birinci kural: Onları asla ıslatma.
Diğer bir deyişle, asla senin evinde duş almalarına izin verme.

İkinci kural: Onları güneş ışığından uzak tut.
Diğer bir deyişle, onlarla asla gündüz görüşme.

Üçüncü kural da şu: Gece yarısından sonra onları asla besleme.
Yani yatıya kalmasın...
...ve onunla asla kahvaltı etme.
Asla!

Ted: Brunch peki? Brunch olur mu?

B.Stinson: Hayır Ted. Brunch da olmaz."

bayılıyorum bu ibneye... (gerçekte ibneymiş...)

Salı, Mart 23, 2010

3g senin neyine...

teknolojiyi son deminde kullanicam ya, iki saattir ugrasiyorum 3g marifetiyle blog guncelleyecegim diye. benzer mi bu senin ford taunusdan hallice boeing 737'ne. ne yazdigimi yazacagimi unuttum ben de bunlari yaziyorum. neymis, arabayla giderken 3g yalanmis. mecdiyekoyun gobeginde hayvan gibi 3g tabelasinin altindayim ama 3g cekmiyor. nerdee benim dertsiz tasasiz, sabundan daha teknolojik olamayan eski telefonlarim...

Cuma, Mart 19, 2010

Allahın Tirbuşonu....

Bu aralar çok kese kağıdı bir adam oldum. Hiçbir şey umurumda olmuyor, hiçbir şeyi sallamıyorum. Geçen gün Eser ile farkedip çok güldük geri geri giderken arabanın birine çarptım, çıkıp adamla tartıştık, bindik arabaya gittik. 3-4 saat sonra aklımıza geldi bizim arabaya bakmadık bile bir şey olmuş mu diye... o kadar sallamıyorum hiçbir şeyi. Ama çok da güzelmiş böyle yaşamak, dert yok, tasa yok. Asıl problem normale nasıl döneceğim? Yada dönecek miyim? Dönmeyeyim...