Başlıkta gayet güzel özetliyor ama yok ben illa açıklamayı da okurum, kıl tüy adamım ben diyorsan anla ki bu blog mlog işleri gereksiz işler. 'Öyleyse sen niye blog takılıyon?' diye sorarsan iki dakka durmam kırarım çeneni. Sana mı sorucam ne takılıp ne takılmayacağımı, istemiyorsan bas git meşgul etme dükkanın önünü...

The Boat That Rocked

The Boat That Rocked
Sıcak film, makara, güzel... Müzikler isa haaarika, biraz eski ama benim kafada...

Salı, Temmuz 14, 2009

Wingman Dergi

Malumunuz biz erkek milleti pek dergi okumayız. "Niyekine" diye soracak özürlüler için okunacak adam gibi dergi olmamasından kaynaklandığını öne sürebilirim. Amaaan, lafı niye dolandırıyorum ki, ahanda erkek dergisi: www.wingmandergi.com

Okunuyor, hatta birçok yerinde kendine baktırıyor. Hazırlayan ekip canavar (bizzat tanıdığım canavarlar). Hepsi okumuş çocuklar. Henüz tanışamadım ama tanışınca vesikalık çektireceğim bir fotoğrafçıları var ki, "abiye helal olsun" dedirtiyor. Tamam hadi vakit kaybetmeyin burada, girin okuyun...

Perşembe, Ocak 22, 2009

The Lake House

Uzun zamandır bu kadar güzel bir aşk filmi seyretmemiştim. Evet, itiraf ediyorum aşk filmlerini severim ama adam gibi olanlarını. Öyle zıttırı pıttırı romantik komedileri değil. Adam gibi bir hikayesi olacak, mükemmel müzikleri olacak, renkler, kareler, sahneler büyüleyici olacak ve en önemlisi sonu ve gidişatı tahmin edilemeyecek...
The Lake House, aynen tarif ettiğim gibi bir film...
p.s: Carole King - Is Too Late yanda "arka taraf konuşma aranda dinle burayı" bölümünde. Filmden tabii ki...

Perşembe, Ocak 08, 2009

kalk gidelim hamama...

velev ki başlıktaki tekerlemenin devamını aklımıza getirmek bile nahoştur. Bugünlerde dilimdedir...
ikinci safha'yı da atlattım, 6 sınava daha girdim verdim, simdi 5 tane kaldı. Uçuşlarda biraz ağır ilerlese de iyi gidiyor, du bakalım bitecek ama çok sıkıldım artık.

Bu sene çok pis "kayak"çekiyor canım. Çok özledim, fırsat olsa da gitsek kaysak biraz. Zaman yok, para biriktirmek lazım, zaten spor ile alakam kalmadı. 28 yıl sonra göbek ile tanıştım. çıtırdan sevimli bir göbeğim oluştu. Önünü almak lazım. Haa bu arada hayatımda ilk defa diet yapıyorum. Yok göbekten değil bu ay sağlık kontrolüm var, şimdi şeker, kolestrol çıkmasın, zaten hala bırakamadım sigarayı, çok azalttım ama bırakamadım. Vayy be bu durumlara düşecek adam mıydım ben, arka arkaya 3 yarım kokoreç yer, üstüne porsiyon midye dolma çakardım. Alkol desen kolonya'dan ibaret. O da traş olduktan sonra surata vurmak suretiylen alınıyor!

Kış mış da fena sıktı beni, bahar falan olsa iki gezer tozar kafa dağıtırım kışın sevmiyorum gezmeyi. İstanbul çamur kenti zaten! ... Neyse yaa, hallolur bakalım, ne demişler sıkma tatlı canını...(yaa kurtulamadım şu iğrenç tekerlemelerden!!!)