Başlıkta gayet güzel özetliyor ama yok ben illa açıklamayı da okurum, kıl tüy adamım ben diyorsan anla ki bu blog mlog işleri gereksiz işler. 'Öyleyse sen niye blog takılıyon?' diye sorarsan iki dakka durmam kırarım çeneni. Sana mı sorucam ne takılıp ne takılmayacağımı, istemiyorsan bas git meşgul etme dükkanın önünü...

The Boat That Rocked

The Boat That Rocked
Sıcak film, makara, güzel... Müzikler isa haaarika, biraz eski ama benim kafada...

Perşembe, Ağustos 28, 2008

Made in Germany

başım ağrıyor, sıcaktan mıdır, kafama kafama yediğim rüzgardan mıdır, sabahın 6'larında kalkmamdan muzdarip uykusuzluktanmıdır, daimi sinüzitten midir bilinmez, yada belki de hepsindendir. Bazen düşünüyorum da misal bugün sabah kalktığımdan beri milyon tane, trilyon tane şey düşündüm. Endişesi, merakı, hesaplaması, ölçmesi ne biliim işte... yine iyi kafa var yaa, hepsinin altından kalkıyor, tamam ağrısı, arızası bitmiyor ama iyi kalkıyor valla. Bazen düşünüyorum sabah gözümü açacağım beyin tatile gitmiş. Hadi onur'cum öptüm yanaklarından tükmüklü mükmüklü demiş, stand by'e geçmiş. Offf düşünmesi bile berbat! Yok olmaz ööle şey... Ben seviyorum kafamı sık sık ağrısa da. Aslan kafam benim. Alman Malı maşallah....

Pazartesi, Ağustos 11, 2008

Fakat İyi Uyudun haa...

Bunca zamandır (bunca=2-3 yıl) tatil yapmamanın üzerine bu hafta sonu 2 günlük harika bir tatil yaptım. Tek başıma yapmadım elbet ama çoğul konuşunca sanki onların da bunca zamandır (bunca=2-3 yıl) tatil yapmadığı sanılacaktı o yüzden tekil konuştum. Yoksa kendini beğenmiş, insanlardan ayrı gayrı takılan, karizma yapiim edalarında olan tiplerden değilimdir. Gerçi öyle olmak istedim hep ama işte rabbim bizi de tavşan yaratmış, bu kalıptan George Clooney çıkmıyor kahretsin!

Neyse, Alaçatı mükemmel bir yermiş. Tabii surf yapılan kumsalı veya Ilıca (küçük urfa!)dan bahsetmiyorum, bildiğin Alaçatı köyü. Eski bir Rum köyü, sonra mübadele zamanı bizim göçmenler geliyor buraya, 90'ların sonundan beri de turizme açılıyor ama şimdi nasıl anlatiim süper şirin güzel on numara bir yer, hatta anlatmiim ben link'e fotolarını koyayım...
http://www.dosyaupload.net/217alacati.rar

Bööle insanın dünya nimetlerini felan bırakıp, s.kerim istanbul'u, s.kerim hayatı deyip hayallere daldığı... (burada bööle ortam buğulanıyor, dırili dırılii bir müzik, hoop hayaller....
Ayşegül - "burada yaşasam, fırına rakip fırın açsam, sakızlı kurabiye felan yapsam"
İpek - "ayyyy çok güzzeeeeel, ayyyy, ayyyy...."
Dayım şahanesi - "internet kafe açıp bu güzelim yerin ırzına geçsem"
Zat-ı muhteşem - " Hiç midye dolmacı yok, Diyarbakırdan trenle 10 - 15 çocuk getirtsem, her köşeye bir midye dolmacı kondursam, voliyi vursam"

hayaller felan derken döndük yine İstanbul'a, yine her yer Recep İvedik dolu, yine sıcaktan pişik yapmış d.şklarını kaşıyan insanlar yürüyor ortalıkta, herşey aynı, ne demiş piink floooyd...
"welcome my son welcome to the machine"...